Çiçekler, doğanın açan yüzleridir. Renklerin sergiledikleri ölümsüz tablolarıdır. Kuşların arıların beslendikleri, özel bahçeleridir. Kışın insanoğlunun sofralarında tadın renkleridir. Özel günlerin, hediye çekleridir. Aşkın sevginin ifadeleridir.
    Yüzler, çehreler, insanoğlunun, açan solmayan çiçekleridir. Yaşam boyunca durmadan açan, her dilden okunan çiçeklerdir. İnsanı tarif eden çiçeklerdir.
   Çin’de çıkıp bütün dünyaya yayılan, ÇORONA CANAVARI, iki yıldır, bu solmayan çiçeklerin yüzlerini kapattırdı. İnsanoğlu sokakta hemen her yerde, birbirini tanıyamaz oldu. Selamlaşamaz oldu.
   Sağlık Bakanlığının açıklaması ile kapanan çiçekler, yüzler, Bahar mevsimi ile birlikte, sokaklarda, açıldı. Selamlaşmalar, gülümsemeler, tekrar yaşamda yerlerini aldılar.
    Gazete yerime giderken sokaklara, dikkatlice baktım. Toplamda 27 kapalı, maskeli yüzün dışında, yüzlerce, yüzler açıktı. Kapalı olanlar ben dâhil benim gibi, yaşlılardı, çocuklardı. Soğuk, havadan korunmak için kapatmıştım. Yoğunluğun olmadığı açık alanlarda, CORONA tehlikesi büyük ölçüde kalkmıştı. Canavar, bir süre havada asılı kalsa da, yoğunluğun olmadığı alanlarda tehlike büyük ölçüde kalkmıştı. Bizim gibi yoğunluğun yaşanmadığı illerde, açık havada tehlike kalkmış olsa da, büyük yoğunluğun yaşandığı, insanların adeta birbirine sürünerek yürüdükleri kentlerde, taşıt duraklarında, metro istasyonlarında, tehlike henüz geçmemiştir. Salgının, hafif seyretmesi, insanların grip nezle diye test yaptırmamaları, salgını gizlemeleri saklamaları, hemen her yerde bulaşma tehlikesi yaratmaktadır.
    Gribim, nezleyim diye, salgını saklayan kimselerin büyük ölçüde varlığı, salgının yayılmasında, bulaşmasında büyük etkendir. Nedendir. Sağlık Bakanlığı, bu konuda, halkı sürekli uyarmalıdır. Test yaptırmada kolaylık sağlamalıdır. Sağlık kurumları, zaman zaman kimlik sorar gibi test yaptırmalıdırlar. Bu örnekler, saklamayı, dolayısı ile de bulasımı, büyük ölçüde engelleyecektir.
   Kapalı yerlerde, toplu taşıtlarda, mutlaka yüzler kapatılmalı, maskeler, takılmalıdır. Okulda bir sınıfta, salgını kapmış bir öğrenci çıkmışsa, o sınıfta bütün öğrencilere, test yapılmalıdır. Sınıf, okul, güvenceye alınmalıdır.
    Günlük 570 Bin vakanın tespit edildiği, bir uçak dolusu insanın bu salgından kaybedildiği günlük vaka miktarının birkaç katı kadar, vakaların saklandığı ülkemizde, salgının, varlığını hala etkin bir şekilde sürdürdüğünün açık bir ifadesidir.
     Aşı bu canavardan korunmanın en etkili yoludur. Aşı yapmayı, bazı müddeiyeler, yasaklar, konularak, zorunlu hale getirilmeli, teşvik edilmelidir.
    Canavara, yakalanmış, ARYA YI aradım. Nasılsın.’ Dedim. Biraz kırık bir sesle, ’canavar boğazımı sıkmış. Öksürüyorum. Büyük Baba, Okula gidemediğim için üzülüyorum. ’ Dedi. Dünya güzelinin bir çiçek gibi gülen yüzü solmuş olmalıydı. Gidip sevip okşayamadığım için daha çok üzülmüştüm.  .
  +    +   +
     DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
     8 Mart Dünya kadınlar günü olarak bütün dünyada kutlanmaktadır.
     1920 yılında iki sosyalist kız kardeşin girişimleri ile ilk kez ülkemizde kutlanmaya başlanmıştır. Sonrasında yasaklandığından, Yıllarca kutlanmamıştır.1975 yılında Birleşmiş Milletlerin aldığı kararla tekrar kutlanmaya başlanmıştır.1980 askeri darbesinde,4 yıl yasaklanmışsa da, 1984 yılında tekrar kutlanmaya başlanmıştır.
     Bu saygın önemli gün, annelerimizin, kız kardeşlerimizin, Büyük annelerimizin, kızlarımızın günüdür. Yıl içinde kutlanan saygın günlerden biridir.
     Kadınların, özgürlüğünü ifade eden, onlara, toplumda eşit haklar tanınmasını isteyen günün kutlanmasıdır.
    Kadına, sosyal hayatta yer veren, eşit hakların tanınmasını, iş alanlarında, her yerde her kurumda, erkeklerle eşit haklara sahip olmasını isteyen kadınların günüdür.
    Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmasını isteyen günün kutlanmasıdır. Çağrısıdır.
 Onlar, yaşamın her alanında olmazsa, olmazıdır. Onların, becerisi, nezaketi, gülümseyen yüzleri, yaşamı kolaylaştıran, renklendirendir.
    BİR ANNE ŞEFKATİ, sözü onlara özgü, en büyük sevgi duygusunun ifadesidir.
   Ne yazık ki hala ülkemizde erkek egemenliği bu güzel günün kutlanmasını gölgelemektedir. Her alanda, olduğu, gibi milli egemenliği temsil eden Parlamento’da, erkek egemenliğinin hala ağırlıklı olarak sürdüğü güya Laik çağdaş, bir ülkeyiz. İlahiyat Başkanlığının hala kadını ikinci sınıf vatandaş, gördüğü, toplumdan dışladığı, değer vermediği, güya laik bir ülkeyiz.
    Bizleri,9 ay karnında taşıyan, anne şefkati ile emzirerek büyüten,  annelerimizin, kız kardeşlerimizin, büyük annelerimizin, bütün kadınların, KADINLAR GÜNÜNÜ onlara olan büyük bir sevgiyle saygıyla,
KUTLUYORUM.
İYİ Kİ VARLAR