Bakanlar Kurulu tarafından 1971’de 'Milli Park' ilan edilen Munzur Vadisi Milli Parkı, 42 bin 674 hektarlık alanda zengin akarsu kaynakları, endemik bitki örtüsü ve nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan birçok yaban hayvanıyla, Türkiye'nin en zengin milli parkları arasında yer alıyor. Meşe türlerinin hakim olduğu milli parkın içinden geçen Munzur Çayı'nda yüzerek serinlemek, kenarında piknik yapmak, doğal kanyonlarda fotoğraf çekmek ve gezinti yapmak için yurt dışından ve çevre illerden her yıl 1 milyona yakın ziyaretçi milli parka geliyor. 85 bin nüfuslu şehirde, Plaka Tanıma Sistemi (PTS) verilerine göre, Munzur Vadisi Milli Parkı'na, son 5 yılda yaklaşık 3 milyon araç giriş yaptı.

SEZON AÇILDI YOL ÇALIŞMASI BAŞLAMADI

Milli parktan geçen Tunceli-Ovacık kara yolunun Miskişah ile Pilvenk Köprüsü arasında kalan yolda, Karayolları 86'ncı Bölge Müdürlüğü tarafından geçen yıl genişletme çalışması başlatıldı. Bu yıl da devam eden çalışmalarda yolun bir şeridine altyapı malzemesi ve mıcır döküldü. 2 hafta önce yola dökülen alt yapı malzemesi yağan yağmurlarla birlikte yolun tamamına dağıldı. Bir yandan direksiyon hakimiyetini kaybetme tehlikesi yaşayan sürücüler, öte yandan diğer araçların geçerken sıçrattığı taşlardan korunmaya çalışıyor. Yolun diğer şeridini ise hafta sonları piknikçiler doldurunca milli parktaki trafik yoğunluğu büyükşehirleri aratmıyor. Yolda güçlükle ilerleyen sürücüler, yaz sezonunun başlamasıyla, çalışma için yolun daraltılmasına tepki gösterdi. Çevreciler de insan ve araç baskısının yanında yol çalışmasının yaban hayatını olumsuz etkilediğini belirtti.

BAYRAMDAN ÖNCE ASFALTLAMA YAPILACAK

Karayolları 86'ncı Şube Şefliği yetkilileri de konuyla ilgili, olumsuz hava şartlarından dolayı altyapı malzemesini seremediklerini, en kısa zamanda çalışmalara başlanacağını ve bayramdan önce de asfaltlama işleminin tamamlanacağını belirtti.

'İNSANLAR KAZA YAPACAK'

Yolu kullanan Ünal Genç, çalışmaların sezon açılmasına rağmen bitirilememesinin sürücüleri zor durumda bıraktığını belirterek, "İnsanların yoğunluğunda, bu malzemeyi buraya dökmek gerçekten çok kötü bir durum. En kötü zamanda, bu yola bu malzeme dökülür mü? Bundan dolayı insanlar kaza yapacak" diye konuştu.

'TRAFİK POLİSİ YOK YOLU KENDİMİZ AÇMAYA ÇALIŞIYORUZ'

Taksi şoförü Selçuk Çığlık ise "Bir tarafta piknikçiler arabalarını yolun kenarına park etmişler, diğer tarafta da yol çalışması var. Trafik kilitlendi ve 45 dakikadır burada bekliyorum, arabalar hareket edemiyor. Trafik polisi de yok burada. Biz kendi kendimize yolu açmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

'EKOLOJİK ALAN ZARAR GÖRÜYOR'

Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyesi Avukat Barış Yıldırım, yol çalışmasıyla ilgili şunları söyledi:

"Burada ülkemizin de taraf olduğu Bern Sözleşmesi'ne göre koruma altında bulunan pek çok yaban hayatı canlısı bulunuyor. Maalesef uluslararası sözleşmeler ve milli parklar mevzuatına uygun tedbirler alınmıyor. Gelişigüzel bir şekilde herkes milli parka giriyor. Tunceli-Ovacık kara yolu da bu milli parkın içinden geçiyor. Bu yolda sürekli yapılan çalışmalardan dolayı yaban hayatı etkileniyor. Bu yol çalışmasının bir an önce tamamlanması gerekiyor. Bu yolun araç yoğunluğunun az olduğu dönemlerde yapılması lazım. Buraya çok fazla miktarda araç giriyor. Bu da yaban hayatı canlılarının trafik kazaları sonucu ölümüne sebebiyet veriyor. Yöre sakinleri çoğu kez yaban keçilerinin, ayıların, domuzların, su samurlarının ve yılanların araç çarpması sonucu öldüğünü söylüyor. Bu şekilde milli park çok ciddi bir şekilde tahribatla karşı karşıya. Ovacık ilçesine gitmek isteyen yurttaşların özellikle bu yolu değil, Pertek-Hozat-Karaoğlan yolunu kullanmasını tavsiye ediyoruz. O yol daha geniş bir yol. Orası kullanılırsa yaban hayatı yüksek miktarda korunacak. Bu çalışmalardan dolayı dağ keçisi, ayı su içmeye inemiyor. Normal şartlarda bu kara yolu hukuka aykırı. Fakat hal böyleyken gerekli önlemlerin alınmayışı, gelişigüzel uluslararası yolmuş gibi kara yolunun kullanılması da yasal değil. Çeşitli altyapı kurumlarınca sıklıkla milli park sınırları içerisinde çalışmalar yapılıyor. İnşa çalışmaları ve kazılar yapılıyor. Hafriyat alınıyor, hafriyat dökülüyor. Bu çalışmalar için Milli Parklar Kanunu ve yönetmenliği hükümlerine göre doğrudan milli parklar idaresinden izin alınması ve gelişigüzel yapılmaması lazım. Planlamaların ekolojik hassasiyetler gözetilerek yapılması lazım fakat maalesef yapılan çalışmalarda bunlara riayet edilmediğine dair çok yüksek miktarda kanaat var. Bir taraftan insan ve araç baskısı, bir de böyle yol çalışması maalesef buradaki ekolojik alanın zarar görmesine sebebiyet veriyor."