Enkaz gün yüzüne çıktı: Borç 68 milyondan 230 milyona çıkmış, 5 yılda da belediyeye 145 işçi alınmış Enkaz gün yüzüne çıktı: Borç 68 milyondan 230 milyona çıkmış, 5 yılda da belediyeye 145 işçi alınmış


Tunceli Belediyesi öncülüğünde 6 ilçenin belediye başkanlığınca, Avrupa Birliği'nin de fon desteğiyle, merkeze bağlı Sütlüce köyü yakınlarında, 18 hektarlık alana yapımı düşünülen 'Entegre Katı Atık Bertaraf Tesisi' projesine karşı köylülerin 2 yıldır belediyeye karşı protestoları devam ediyor. Bölgede 55 bin ağacın kesileceğini, doğanın tahrip edileceğini, kutsal gördükleri inanç yerlerinin çöp altında kalacağını, geçim kaynakları olan tarımsal ve hayvansal faaliyetlerin son bulacağını belirten köylüler, katı atık tesisiyle ilgili bölgeye yüklenici firmanın geleceği öğrendi. Bölgeye gidiş yollarını arabalarla ve taşlarla kapatan köylüler firma yetkilerini kapattıkları yoldan geri çevirerek uzaklaştırdı.

‘CANIMIZI VERİRİZ AMA PROJEYİ YAPTIRTMAYIZ’

Köylüler adına açıklama yapan Süleyman Özmen, bölgede katı atık tesisisini yaptırmamak için nöbet tutacaklarını belirterek,” Bugün biz haber aldık, dediler ki firma yetkilileri alandalar. Biz alana geldik. Gittik böyle bir gezdik baktık ki karşımıza firmacılar çıktı. Kendilerine durumu anlattık. Bunlar bize bunu söylediler. Biz burayı almışız, biz bu burayı biz yapacağız. Ve biz dediler kesinlikle burayı asker çağıracağız. Asker gelecek dedi. Biz de dedik asker çağırın bekliyoruz dedi. Asker çağırdılar. Asker bunlara geri döndü. Dedi ki alanı terk edin ve şimdi bu alana asker gelmediği için alanı terk ettiler. Biz dedik ki gidin belediyeyi çağırın. Belediyedekileri çağırın. Belediye başkanını çağırın. Bu işin muhatabı olanlardır. Onlar da onları aradılar. Hiç kimse cevap vermedi. Hiç kimse de muhatap olmadı. Biz bundan sonra burada günlük nöbet tutusu tutacağız. Ne pahasına olursa olsun hangi parti bu projeyi savunursa savunsun, kim savunursa savunsun hiç bizim umurumuzda değil. Biz tamamıyla ideoloji üstüyüz. Tamamıyla parti dışı bir durum. Biz yaşam alanına sahip çıkıyoruz başka bir şey yok. Biz bu buranın ikinci bir İliç olmasını kesinlikle istemiyoruz ve kesinlikle bu projeyi istemiyoruz. Bizim bizim için en önemlisi burası bizim 38  hafızamızdır. Burada kefensiz yatan insanlarımız vardır. Burası bizim ziyaret yerlerimizdir. Bizim inanç yerimizdir. Sultan Paşa var. Aşağıda Kara Haydar var. Bakın burada bilirkişi dokuz tane endemik bitki tespit etti. Hollanda'da altı tane var. Burası kenttin su havzasıdır. Burada elli dört bin dokuz yüz  ağaç kesilecek. Tesis yapılırsa hayvancılık tamamıyla son bulacak, tarım tamamıyla son bulacak. Köylülerin yaşam alanları tamamıyla elinden alınacak. Yani bir sürü şeyi bir araya getirdiğimiz zaman biz bu projenin topluma ve çevreye zararlı olduğunu ve biz bu projeye bu projeyi bir nevi Dersim'de maden yollarını, maden şeylerinin yolunu açmak için ortaya sürülen bir proje olduğuna inanıyoruz. Şimdi bunlar bizi aşarlarsa yarın da o dağın öbür tarafta Kırmızıdağ’ın öbür tarafında orada maden çalışmalarını başlatacaklar. Ne pahasına olursa olsun istemiyoruz. Başında söyledim. Bir daha söyleyeyim. Bizim için ideoloji hiçbir değeri yok. Partinin hiçbir değeri yok. Biz kendi doğamıza sahip çıkıyoruz. Yaşam alanımıza sahip çıkıyoruz. Dersim'e sahip çıkıyoruz. Dersim'in geleceğine sahip çıkıyoruz. Biz var ya bugünden sonra kendi kulübelerimizi buraya yapacağız. Biz, kulübelerimizi buraya kuracağız ve içinde bekleyeceğiz. Projeyi uygulamak ve savunmak isteyen kişiler buyursun gelsin. Biz burada bekliyoruz, bu projenin yapılmaması için canımızı veririz” dedi.