14 Mayıs'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı. 10 milyona yakın seçmenin sandığa gitmediği seçimin ikinci turunda Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu yarışacak. 

Emek Partisi Dersim İl Örgütü, şehir merkezi, ilçeleri ve köyleri gezerek vatandaşlara sandık çağrısında bulunuyor.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu için sandığa gitme çağrısı yapan EMEP Dersim İl Örgütü yazılı açıklamada da bulundu. ‘Tek adam rejimini birleşik halk mücadelesi yıkacak’ başlığıyla yapılan açıklama da şu ifadelere yer verildi:

“İktidar partisinin, elindeki devlet olanak ve kaynaklarını kullanarak rakiplerine karşı her türlü kısıtlama, provokasyon, sansür ve tehdit siyasetini hayata geçirmesine rağmen cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin sonucu, tek adam rejiminin kitle desteğinde bir gerileme, AKP’nin parlamentodaki güç kaybı olmuştur.

AKP 2015’teki 7 Haziran – 1 Kasım seçimleri arasında kullanılan şiddet yöntemlerini her fırsatta hatırlatarak,  çağrışımlarını seçim malzemesi yaparak, para-militer grupların sokağa çıkacağı yolundaki söylentileri körükleyerek ortamı terörize etmekten kaçınmamıştır. Tarikat ve cemaatlerle, Hüda Par gibi kontra geleneğin uzantısı partilerle, Milli Görüş’ten gelen en gerici damarı sahiplenerek havuz medyasında halkın önyargılarını kışkırtmış; ırkçı-şoven bir siyasal zeminin sınırlarını genişletmeye çalışmıştır. Hüda Par’ın, Yeniden Refah Partisi’nin parlamentoya vekil göndermesi, MHP’nin -kendisinden beklenmeyen oranda- oyunu yükseltmesi ve Cumhur İttifakı’nın ana eksenini oluşturduğu milliyetçi-muhafazakâr damarın dışındaki, merkezkaç ve tabiri caizse daha radikal eğilimlerin bu ittifakın yörüngesine çekildiğini ve onu koruduğunu gösteriyor.

Tek adam rejiminin ilk turda geriletilememesinin çeşitli nedenleri hiç kuşkusuz tartışılacaktır. Asıl altı çizilmesi gereken başlıca sebep emekçileri ve ezilenleri doğrudan doğruya kendi sorunları etrafında örgütleyen birleşik bir mücadelenin ülke düzeyinde oluşturulamamış olmasıdır. İşçi sınıfı ve emekçilerin bu örgütsel zayıflığından doğan boşluk gerici hassasiyetleri kışkırtan partiler tarafından dolduruldu. Bu durum yoksul, işsiz, güvencesiz ve örgütsüz kitlelerin gerici önyargılarının harekete geçirilebileceğine ilişkin eski deneyimleri bir kez daha tekrarlamıştır. AKP’nin eski ve yeni müttefiklerinin oylarındaki kısmi yükselmeyi de bu durum açıklar.

Partimiz, 2. Tur seçimlerinde tek adam yönetimine son vermek ve gerici-faşist devlet örgütlenmesine geçit vermemek için kararlı tutumunu sürdürecektir. Demokratik hakların kazanılması için mücadelemiz seçimlerden sonra da devam edecektir.

İlk turda da açığa çıkan, sandık güvenliğine dair kaygılar önemlidir. Sandık güvenliğini sağlayacak bir örgütlenmenin geliştirilmesi hayati derecededir. 28 Mayıs gününe kadar hepimize çok görev düşüyor. Şimdi umudumuzu yitirmeden, AKP rejimini değiştirme iradesi gösteren tüm kesimlere bu umudu yeniden aşılayarak, yapılacaklara odaklanma ve geniş toplumsal kesimlerin birlikteliğini harekete geçirme zamanıdır. Tüm bu gerekçelerle bizler emekten, özgürlükten ve demokrasiden yana olan herkesi pazar günü sandığa gitmeye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeye çağırıyoruz.

Şimdi önümüzde yeni bir mücadele süreci açılıyor. Değişim eğilimini şu veya bu şekilde ifade eden halkımızın, oylarıyla önümüze serdiği sonuç bu eğilimin tek adam rejimini yıkabilecek bir güce dönüştürülmesidir. Bu sorumluluk emek ve demokrasi güçlerinindir. Partimiz bu seçimde zayıflatılan tek adam rejimini ikinci turda yıkmak için tüm emekçileri seferber olmaya çağırmaktadır.”