Emek Partisi (EMEP) Dersim İl Örgütü, Meclis Genel Kurulu'nda görüşülen 2023 bütçe teklifine dair açıklama yaptı. "2023 bütçesi; halka karşı, faiz ve sermaye bütçesidir" denilen açıklamada, işçi sınıfını ve emekçiler “halk için bütçe” ve “insanca yaşayacak bir ücret” talebiyle birleşmeye, mücadeleyi yükseltmeye çağrıldı. Açıklamada "Yoksullukların, kara para ve uyuşturucu trafiğinin, sömürü ve yoksulluğun hesabını sormak için birleşik emek mücadelesini el birliğiyle örgütleyelim" çağrısı da yer aldı.

EMEP tarafından yayımlanan açıklamanın tamamı şöyle:

"Türkiye işçi sınıfı ve emekçiler tarihin en derin yoksullaşma süreçlerinden birini yaşıyor. Çalışanların yarısı asgari ücretli ve bu ücret çıtası açlık sınırının altına düştü. Yani emekçiler, aileleriyle birlikte yeterince beslenemiyor ve insanca yaşayacak koşullara sahip değil.  Çocuklar için okullarda 1 öğün ücretsiz yemek talebi AKP-MHP oylarıyla reddedildi.

Türk-İş verilerine göre 25 bin lira civarında olan yoksulluk sınırı, 5 bin 500 lira olan asgari ücretin neredeyse 5 katı! Yılbaşında 4 bin 253 lira olan asgari ücretin, bugünkü parasal değeri ise 6 bin 214 lira. Bir başka ifadeyle, ocak ayında 4 bin 253 lira alan asgari alım gücü Kasımda belirlenen 5 bin 500 lira asgari ücretten daha fazlaydı. Türkiye’de tüm çalışanların ücret ve maaşları geriliyor, alım gücü düşüyor, işsizliğin yanısıra çalışan yoksulluğu artıyor.  AKP tarafından hazırlanan ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan noktası virgülü değişmeden TBMM Genel Kuruluna gelen bütçe artan ekonomik sorunlara çare olmadığı gibi halka yine acı reçeteler dayatıyor.

Bu yıl, gayri safi yurtiçi hasıladaki payı yüzde 2,5 olan faizin payı önümüzdeki yıl yüzde 3’e çıkacak. Yani, işçi ve emekçilerden kesilen, daha çok faize yatırılacak. Bu yüzden hazinenin faiz harcaması önümüzdeki yıl en az 566 milyar lira olacak! Faiz ödemeleri tüm sosyal yardımlara ayrılan miktarın iki katı büyüklüğe erişecek. Faize karşı savaş açtığını söyleyen Hükümet en büyük faiz politikalarından birini icra ediyor, hem de halka karşı.

Halka en yakın dokunan eğitim ve sağlık hizmetlerinde ise gerçek bir bütçe artışı yok. Eğitime 650 milyar lira, sağlık harcamalarına 697 milyar lira ayrılacak. Eğitim kaleminin önemli oranını personel giderlerini ancak karşılarken sağlık kaleminin büyük bölümünü ise şehir hastaneleri yutacak! Çiftçiye ayrılan kaynak yalnızca 54 milyar lira. Yoksul köylü çöküşe sürükleniyor.

AKP’nin toplamaktan vazgeçtiği vergi miktarı 994 milyar TL civarında. Bunun büyük bölümü sermaye için vergi affından ibaret. Eğitimden, sağlıktan, çalışanların ücretinden kısan iktidar faize yüklenecek.

2023 bütçesinde savunma yani savaş ve silahlanma bütçesi 468 milyar liraya ulaştı. Bu rakam önceki yılın savunma bütçesinin iki katını aşıyor. Oysa içerde ve dışarıda barış siyaseti izlense, bu kaynaklar halkın iş, aş, sağlık, eğitim ve sosyal güvencesi için kullanılabilir.

Meclis genel kuruluna gelen bütçe görüşmelerinde de görüldü ki, hükümet temsilcileri halkın gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Zenginlerle yoksulların ortalamasını alarak ve TÜİK’in verilerini mutlak doğruymuş gibi öne sürerek, yoksul halka “Bak sen geçen yıla göre daha çok et yiyorsun, sen daha fazla altın, ev, otomobil satın alıyorsun” diyorlar.  Sermayeye kırmızı halılar seren AKP Hükümeti halka bir o kadar karşı ve yabancıdır.

Bu düzen değişmelidir. İşçi ve emekçiler bütçe görüşmelerine sessiz kalmamalıdır. İşçi sınıfını, emekçileri “halk için bütçe” ve “insanca yaşayacak bir ücret” talebiyle birleşmeye, mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. Yoksullukların, kara para ve uyuşturucu trafiğinin, sömürü ve yoksulluğun hesabını sormak için birleşik emek mücadelesini el birliğiyle örgütleyelim."

Foto: Arşiv